Genellikle bir kayıp ya da travma sonrası terk edilme korkusu ortaya çıkabilmektedir. Bu süreçte bireyin gelişimsel deneyimleri ve genetik yatkınlığı da etkili olabilmektedir. Çocukluk döneminde terk edilmek ile ilgili yaşamış olduğu olumsuz tecrübeler, tutarsız davranışlar sergileyen ve zaman zaman ortadan kaybolan bir ebeveynin varlığı kişiyi tetikleyen bir unsurdur. Çocuklar temel olarak anne ve babaları tarafından terk edileceği düşüncesinden korku duymaktadır. Bununla birlikte yetişkinlik döneminde yaşayacağı arkadaşlık ve romantik ilişkilerinde de bırakıp gidileceği, terk edileceği, sevilmeye değer biri olmadığı düşünceleriyle birlikte benzer korku duyguları yaşayabilir. Kişinin terk edilme korkusu arttıkça depresyon, öfke ve iletişim sorunları, özgüven problemleri, kaygı bozukluğu gibi durumlar meydana gelebilir.
Bireylerde terk edilme korkusunun oluşmasında önemli olan bir diğer faktör ebeveyni ile kurmuş olduğu bağlanma stilidir. Kaygılı bağlanan kişilerde ileriki yaşlarda terk edilme korkusu meydana gelebilmektedir. Özellikle anne ile kurulan bağ ve iletişim ile çocuk güven duygusunu geliştirmektedir. Annenin bebek için bakım vermesi, emzirmesi, şefkat göstermesi güven duygusunu oluşturan ögelerdendir. Bebeklik döneminde annenin ve babanın varlığını hissedememiş kişiler güven duygusunu oluşturmada zorluk yaşamaktadır ve buna bağlı olarak terk edilme korkusu taşıyabilmektedir. Diğer bir yandan duygusal bir ilişki içerisindeyken partner tarafından aniden terk edilmek de güveni sarsan bir deneyimdir. Dolayısıyla kişi yeni ilişkilerinde bu kaygıyı taşıyabilmektedir.
Terk edilme kaygısını yoğun şekilde yaşayan bireyler, özellikle ikili ilişkilerde güven problemleri yaşayabilir, kendini sevilmeye layık görmeyebilir, partnerini memnun etmek için kendinden feda edebilir ve ilgiye boğabilir, terk edilme kaygısı olduğu için devamlı olarak partner değiştirebilir, ilişki içinde huzursuz hissetse bile ilişkiyi devam ettirebilir ve sadece partnerinin isteği olduğu için kendi düşüncelerini arka plana atarak cinsel ilişki yaşayabilir. Bireylerin yaşamış olduğu sarsıcı terk edilme kaygısını aşabilmesi için Bilişsel Davranışçı Terapi yöntemi sıklıkla kullanılmaktadır. Bunun yanında terk edilme korkusunun altında yatan travmatik bir geçmiş varsa EMDR yöntemi ile duyarsızlaştırma ve yeniden işlemleme yapılabilir. Bu yöntemlerle kişinin terk edilme düşüncesine karşı daha güçlü olması hedeflenir. İlişkisel problemler yaşayan kişiler için aile terapisi ve çift terapisi gibi yöntemler de kullanılmaktadır.
WhatsApp Destek Hattı
5 Comments
Thank you for helping out, great info. “The health of nations is more important than the wealth of nations.” by Will Durant.
It¦s really a nice and helpful piece of information. I am glad that you simply shared this useful info with us. Please stay us up to date like this. Thank you for sharing.
Simply wish to say your article is as amazing The clearness in your post is just nice and i could assume youre an expert on this subject Well with your permission let me to grab your feed to keep updated with forthcoming post Thanks a million and please carry on the gratifying work
Thanks I have just been looking for information about this subject for a long time and yours is the best Ive discovered till now However what in regards to the bottom line Are you certain in regards to the supply
5E vectors were constructed as follows A region of the krt5 promoter 23 at chr23 10, 284, 249 10, 286, 542 Zv9 danRer7 that drives expression in the epidermis was amplified by PCR from zebrafish genomic DNA and cloned into the Gateway compatible vector p5E MCS 22 to generate p5E krt5; the p5E dusp6 plasmid containing the FGF responsive dusp6 promoter 24 at chr25 18, 817, 373 18, 827, 789 Zv9 danRer7 has been described previously 25; the semi ubiquitous hybrid promoter, made up of the frog ef1О± enhancer and the rabbit ОІ globin intron, from pT2AL200R150G 26 was inserted into p5E MCS creating p5E ef1О± priligy pills High glycolytic rates in organs like the brain generally have the highest accumulation